5 Mayıs 2013 Pazar

Peki Ya Onlar Kim ?


Uzun ince bir yolda arabayla gidiyorsun bazen birilerini alıyorsun arabaya sıkılıyorsun indiriyorsun...
Bir hedefe doğru yol alıyorsun ama hedefinin ne olduğu belli değil...
Bu yolda ilerken bazen araban bozuluyor bir tamirciye gidiyorsun, bazen benzinin bitiyor benzin alıyorsun, hee bi' de otellerde motellerde kalıyorsun ,yemek yiyorsun...
Hala bilmediğin hedefine doğru habersizce ilerliyorsun...
Aniden tanımadığın biri çıkıyor karşına alsam mı ? almasam mı ? ikileminde kaldıktan sonra merakın ele veriyor seni ve o seni çekiyor... Peki ya kim bu ? 
-bir otostopçu... 
Ya senin gittiğin yere gelecek ya da bırakacaksın onu da diğerleri gibi yarı yolda.
Ama bu iş farklı: planda yoktu, ihtiyaç yoktu, ne benzin ne tamir ne ekmek ne de suydu, farklıydı aniden çıkmıştı...
Merak edersin onu, bilmek istersin : Nereleri gezmiş, neler yaşamış... 
Ve hala belirsiz olan hedefinde habersizce ilerlersin. Sen ona dört tekerlekli koza gibi hayatının reklamını yaparsın o da seni kozandan çıkarmak yenilemek için çaba sarf eder. Kozadan nasıl çıkartır peki seni ? zor olmaz mı senin için, onun için ? Aslında seni kozanın dışına onu kozanın içine çeken bir şey vardır mıknatıs kadar kuvvetli, zincirler kadar sağlam...  Nedir o ? Tezatlıktır , farklılıktır, ''tezatlıklar güzellikleri doğurur''  bunların hepsinin tesadüfen olması da tezatlıklardan aşkı doğurur, yolumuz bir olsun... 
                                                                                                                            arasanbulunmaz

biraz şunu dinleyeceğim: http://www.youtube.com/watch?v=ISIFh8hBz7g
                                                                                                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder