15 Nisan 2013 Pazartesi

Meraklı Melahat

    Küçüktük, miniktik; bilmezdik, merak ederdik, konuşamazdık... Hani böyle herkeste içten gelen bir milleti meraklandırma duygusu vardır hoşumuza gider etkileyici olacağımızı sanarız, türlü türlü işlere gireriz... Peki ya nedendir bu zahmet, boş boş tripler, akıl oyunları ??
    Karşındaki amcanın gözleri ne kadar parlak ne kadar derinse daha bir olgun, daha bir yapıcı gözükür gözümüze. Kadının karşısındaki adam ne kadar gizemliyse ilişki daha derindir (günümüzde gizemli adam az gizemli derken hani böyle açık gözüken, şen şakrak tipler var ya onları bir irdeleyin konuştukça, açıldıkça eğer farklılarsa farklarını fark edersiniz, şaşırırsınız belki de çıldırırsınız.) Küçük küçük, az az, minik minik değişik özellikler bilinmezlikler ve konuşulmamış konular erkeği değerli yapar. Kadınlar merak ettiği erkekler birlikte olur. Onu çözmesi, öğrenmesi kitap okumaktan zor; şifre çözmekten kolaydır. Derinlere inildikçe alınan hazın kat sayısıda artar, bu kadar cool bir yazı yazdım ama biraz da tezatlıklardan bahsederek bir tarafta odunu bir tarafta adamı ele almak istiyorum...
      Tüm bu yazdıklarıma karşı odun da erkek de geleceği merak eder. Odunlara göre gelecek yatakla sınırlıyken, adamlar için yaşam biçimidir. Odunlar kestiği karpuzun içinin beyaz ya da kırmızı çıkmasıyla ilgilenir, adamlar da merak ettiği kadınının merak edilen yönleriyle kendi merak edilen yönlerini ortaya koyarak ortak bir fidan eker, sular, büyütür, yeşerir, bu bir hayat biçimi olur, mutlu olur... Peki ya mutlu taraf hangisi ?? Ekilen fidandan odun oluşamaz mı ?? görüşmek üzere...


                                                                                                                                arasanbulunmaz
                                                                                                                                        19.07.2012
                          
                 dinleyin: http://fizy.com/#s/12aeir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder