10 Temmuz 2013 Çarşamba

Dövüş Kulübü




"Eğer ne istediğini bilmezsen bir bakarsın istemediğin bir sürü şeyin olmuş..."

Sanırım bu yaz yapmış olduğum en muhteşem şey bu kitabı okumaktı.Evet 3-4 aydır buraya tek bir satır bile yazmayan ben, bu kitabı okumamla tekrar kelimelere sarılma ihtiyacı hissettim.
 Chuck Palahniuk'ın bu romanı tam anlamıyla yaşadığımız çağın ihtiyacı olan şey bence.
 Aslında şu değişmez klasiği tekrarlamak isterim ki kitabı filminden kesinlikle daha da muhteşem!Hele ki içerisindeki diyaloglar,ironiler ve kelimeler kitabı adeta keçeli kalemlerle boyanmış bir boyama kitabı haline getirmeme sebep oldu.Ama okurken aynı zamanda filmden karelerde gözümün önüne geldi ve filme de çok fazla haksızlık etmemem gerektiğine karar verdim zira oyuncular kitaptaki karakterleri o kadar iyi canlandırıyorlardı ki gönlüm el vermedi çok fazla yermeye.
 Şuraya beğendiğim replikleri,alıntıları yazsam çok ciddiyim Bağdat'a kadar yol olur.Onun yerine yazarın felsefesi hakkındaki düşüncelerimi söylemek istersem eğer evet,çok kez yayınevleri tarafından reddedilen bu kitap yazarın onu gerçekten daha da karanlık yazmasına sebep olmuş.
 Fiziksel acıyı kişinin ruhani özgürlüğü ile bu kadar bağdaştırması dahası tüketim kültürüne eleştirisi beni kendisine hayran bıraktı.Çoğu kez kitabı okurken ve içinde yaşadığımız dünyanın,sürekli rekabet içinde oluşumuzun ve birer yarış atına dönüştürülmemizin bu kadar açık ve net bir biçimde anlatıldığı bu kitabı okurken ben de açıkçası utanç duydum kendimden,sistemin bana getirdiği alışkanlıklardan,umursamazlıklardan..
  Özetle bu kitap beni kendime getiren, hani her insanın bir "baş ucu kitabı" dediğinden oldu çıktı.Üstelik bu sene içerisinde Tüyap'tan almış olduğum bu kitabı okumak için neden yaza kadar beklemişim ben diye de kendime kızdım.Ama demek ki her şeyin bir zamanı varmış. 
  Hani dedim ya 3-4 aydır yazmadım buraya yazı falan diye.Kendi kendime aldığım ( ve umarım uygulayabileceğim) karara göre bu yaz okuduğum kitapları,izlediğim filmleri,dinlediğim albüm ya da müzikleri buradan sizlerle paylaşmayı çok isterim.Hem konu bulmalıyım diye beynimi patlatmam hem de sevdiğim bir şeyi yapmış olurum.
  Neyse hadi ben kaçtım,umarım bu güzelim kitabı okursunuz ve size -içinizdeki gerçek size- bir şeyler katar.İyi okumalar!



Not:Okuduğum kitaplardaki alıntılara ulaşmak için bu adrese başvurabilirsiniz http://itsuchawonderfulife.tumblr.com/tagged/alinti

cobainzamanı

5 Temmuz 2013 Cuma

Kim Kim ?


-Size bir şeyler söyliyecektim ! 
Pek de cesaret vermeyen gözlerle bakıyordu öncesine göre...
Bu haliyle , küçük bir çocuk kadar şirin ve manalıydı... Arkası derine kaçmış gibi duran küçük sözlerin başı bile gelmiyordu...
Bi' türlü bitiremiyordu bunu. 
Karşısındakinin hummalı düşünceleri beyninden taşmıştı.
Birbirleri üzerinde mukavemet edilemez tesirleri vardı.
Çirilçiplakligin üstüne örtülen maske kendi içinde hapsettiği şeyleri dışarı fırlatmak için daha çok baskı yapar gibiydi... Bunun aksine kuruntuları buna izin vermemek için dudaklarını ihtizaz eden mecnunlar gibi hareket ettiriyor, düşünceleri içeri kaçışsın diye gözlerinden yağmurlar yağdırıyordu ama ruhunda ki bu yeni hareket, sözlerini bir insanın kulağına çarpmak için kımıldatmış onda tatli bir heyecan ve garip bir burukluk bırakmıştı... Peki maske nedendi ? Tereddüte kaçılmalı mıydı ? Ortada müthiş bir his vardı niçin bu tereddütü uzatasınız ? Peki aynı anda yalandan uzak olup alelade şeyleri kastetmek söylenicekleri söylemekten kolay miydi ? En önemlisi kim kimdi rolün tesiri gidelim kadar kısa mıydı ?


                                                             

                                                 arasanbulunmaz

Biraz bundan: http://www.youtube.com/#/watch?v=1UUYjd2rjsE&feature=youtube_gdata_player&desktop_uri=%2Fwatch%3Fv%3D1UUYjd2rjsE%26feature%3Dyoutube_gdata_player


Biraz şundan: http://www.youtube.com/watch?v=Wb76ACO_K0M&feature=youtube_gdata_player

içimizde ki şeytan derlemesi...