13 Şubat 2013 Çarşamba

Gerçek Neydi?





 "Güneş her sabah verilmiş bir söz gibi doğuyordu.Gerçek neydi biliyor musunuz:Her şey."
 İşte Cemal Süreya'nın bu sözlerini okurken uykuya dalmıştı.Şimdiyse perdesi çekilmiş pencereden sızan güneş onu rahatsız etmiş,uyanmasına neden olmuştu.
 Uyandığında da,sabah olduğunu fark ettiğinde de,kendisini rahatsız eden ve mahremiyetine saygı göstermeyen güneşi kendince saklamak için perdeye yönelirken de ve aslında bir perdesinin bile olmadığını fark ederken de kendisine sövüyordu.Sırf kendisine de değildi elbette.Yaşadığı hayata,kişilere ve olaylara.
Ancak sövmeyi durdurması gerekiyordu bizim oğlanın.Karnı acıkmıştı çünkü.Uykulu adımlarla mutfak demeye bin şahit isteyen yere girdi.Yarısı küflenmiş peynir,yarım dilim ekmek,birkaç zeytin ve annesinin sürekli ama sürekli içmesini tembihlediği yeşil çay.
 Kendi kendine "Artık kendime çeki düzen vermeli ve hayatımın gidişatını iyileştirmeliyim "diye ültimatomda bulundu.Ve bunu söyler söylemez de gülmeye başladı.Kahkahalarla.Yere düştü gülmekten çünkü o derece komiğine gitmişti ki ayakları sallanmaktan yoruluncaya,gülmekten yüz kasları ağrımaya başlayana kadar orada kaldı öylece.
 "Bre densiz!"diye söylendi.
 "Sen kim bunları yapmak kim?Bok çukuruna düşmeden önce düşünecektin bunları adamım."diyerek tekrar bir kahkaha patlattı.Sonra gözlerinden  istemsizce iki damla yaş halıya düştü.
 Neyse artık zaten kahvaltıyı da başka şeyleri de boş vermişti. Ekmeği yanına alıp geldiği yere geri döndü.Akşam okuduğu şiir kitabı ilişti gözüne.Sanki kutsal bir hazineymişçesine ekmek kırıntıları kitabı kirletmesin diye kitabı alıp rafa koydu,koltuğuna oturup dışarısını seyretmeye başladı.Sanki her şey illüzyon,sanal ya da her ne diyorlarsa oydu.Nefes aldığını bilmek tek umuduydu.Bu umutla da eninde sonunda bu hayattan kurtulacağına,gerçeği bulacağına inanıyordu.
 Derken kapı çaldı,çaldı,çaldı...
 Son bir hamleyle yetişip açtı kapıyı.
 Karşısında kumral,uzun boylu,endişeli görünümlü bir kız duruyordu.Kız, o daha hiçbir şey diyememişken söze girdi ve "Kaç gündür evinizden hiç dışarı çıkmamışsınız.Aileniz çok fazla endişelenmiş ve bana da sizin yaşayıp yaşamadığınızı kontrol etmek düştü.Ve gerçekten iyi olduğunuz anlaşılıyor."
 İyiydi,hem de çok iyiydi.
 Bizim oğlan yine tek kelime etmeden kız gitmesi gerektiğini söyleyerek ayrıldı.Kapıyı kapattığında aklında kalan, gözler ve kendi gözlerini yakan o parlak ışıktı.
 Gerçekten iyiydi artık.
 Sahi gerçek neydi peki?
 Cevabı gayet basitti: Gerçek her şeydi!

-Cobainzamanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder